İLKAY ŞİMŞEK: İKLİM KANUNU'NA KARŞI GEREKLİ TEPKİ VERİLMEDİ
DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek, TBMM'ye gönderdiği 'İklim Kanunu'nun Reddedilmesi' konulu yazılı uyarısının iktidar partileri kadar muhalefet partileri tarafından da dikkate alınmadığını belirterek, 'Bize ait olmayan bir coğrafyada bozulan ekolojik dengenin bedelini bize ödetmek istiyorlar, küresel oligarşi tarafından dayatılan bu kanuna gerekli tepki verilmedi, şimdi ülkemizi, vatanımızı, topraklarımızı, insanları, hayvanları ve doğamızı büyük bir tehlikeye bekliyor' dedi.
Doğru Yol Partisi (DYP) Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi, Anadolu Düşünce ve Strateji Merkezi Temsilcisi İlkay Şimşek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderdiği 'İklim Kanunu'nun Reddedilmesi' konulu yazılı uyarısının iktidar partisi ve küçük ortağı tarafından dikkate alınmadığını, muhalefet partileri tarafından da kanunun iptali yönünde gerekli mücadelenin verilmediğini belirterek, 'Bize ait olmayan bir coğrafyada bozulan ekolojik dengenin bedelini bize ödetmek istiyorlar, küresel oligarşi tarafından dayatılan bu kanuna gerekli tepki verilmedi, şimdi ülkemizi, vatanımızı, topraklarımızı, insanları, hayvanları ve doğamızı büyük bir tehlikeye bekliyor' dedi. DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: 'TBMM'ye 'Meclisin Vicdanlı Milletvekillerine' başlığı ile konusu 'TBMM'de İklim Kanunu'nun Reddedilmesi' olan bir uyarı yazısı göndermiştim. 8 Nisan 2025 tarihli bu uyarı yazısında, 'Tüm partilerin milletvekillerine İklim Kanunu'na karşı çok dikkatli olmalarını, bu kanunun çok sinsi Küresel İşgal Projesi olduğunu hatırlatmak isterim, 100 yıllık olarak tasarlanan ve küresel oligarşi tarafından dayatılan bu kanun ülkemizi, vatanımızı, topraklarımızı, insanları, hayvanları ve doğamızı büyük bir tehlikeye sürükleyecektir' demiştim. Temel amacı '2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Büyüme' olan Türkiye'nin ilk İklim Kanunu Teklifi görüşmeleri TBMM'de başlamasının ve ilk 4 maddesinin kabul edilmesinin ardından gelen tepkiler üzerine daha sonra görüşülmek üzere meclis gündeminden çıkartılmıştı. Biz, Türk milleti için hayati önem taşıyan konunun takipçisi olmaya devam ettik ve 20 maddeden oluşan kanun teklifinin yasalaşmasının engellenmesi için mücadeleyi sürdürdük.'
İKTİDAR DİKKATE ALMADI, MUHALEFET MÜCADELE VERMEDİ
DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek iktidarın da, muhalefetin de pasif bir tutum sergilediğini belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü: 'İklim Kanunu görüşme sürecinde düzenlemeye farklı kesimler karşı çıktı, iklim çalışmaları yapan STK'lar kanunun yetersizliğinden dem vurdu, hatta muhafazakar kesimler iklim kanunu ile yapay et üretiminin önünün açılacağını savundu. Kanuna karşı çıkanlar genellikle ekonomik, politik veya ideolojik nedenlerle itirazlarını seslendirdi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi sağlık örgütleri kanunun iklim değişikliğinin halk sağlığı üzerindeki etkilerine, örneğin hava kirliliği, sıcak dalgaları, sağlık riskleri gibi konulara yeterince değinmediğine ve somut politikalar içermediğine değinerek tepki gösterdi. Bazı STK'lar kanun hazırlık sürecinin şeffaf olmadığını, toplumun ve uzmanların görüşlerinin yeterince alınmadığını savundu. Anamuhalefet partisi iklim kanununun iklim değişikliğiyle mücadele amaçlı olmaktan uzak ve sadece ticari emisyon sistemine geçiş amaçlı olduğunu belirterek şerh düştü ve düzenlemenin yetersizliği üzerinden eleştirilerini yöneltti, ayrıca düzenleme ile sermayenin korunduğunu, çevre ve insan faktörüne önem verilmediğine dikkat çekti. Muhafazakr kesimin daha sert eleştirilerde bulunduğunu gözlemledik, Yeniden Refah Partisi, Yeni Yol Partisi ve HÜDA-PAR'lı milletvekilleri iklim kanununa daha sert muhalefet yaptı. HÜDA-PAR yöneticileri İklim Kanunu'nun Türkiye'nin ekonomik gerçeklerine uygun olmadığını belirterek kanunun tarım ve hayvancılığı baltalayacağını, küçük üreticilerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını, sanayi maliyetlerinin artacağını, bu durumun hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Yeniden Refah Partisi yöneticileri de vatandaşlarımızın enerji tükettikleri, atık oluşturdukları için karbon vergisi ödeyeceğini, seyahat, tüketim, enerji kullanımı gibi hürriyetlerine kısıtlama geleceğini, bu kanunun küreselcilerin en önemli planlarından biri olduğunu söyledi. Manken Tuğba Özay da yasaya tepki gösterenler arasındaydı, Özay Yeni Yol, HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi milletvekillerine destek vermek için TBMM'ye geldi, yasaya karşı olduğunu açıkladı. Ancak tüm bu tepkiler, ülkenin geleceği açısından tehdit oluşturan bu kanunun meclisten çıkması noktasında cılız kaldı.'
BİZ KISACAĞIZ, ONLAR YAŞAYACAK
DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek yaşanan bu sürecin Türkiye ve Türk milleti adına üzüntü ve kaygı verici olduğunu, kanuna gerekli ve sert bir tepkinin verilmediğini, olayın vahamiyetinin yeterince anlatılmadığı ve anlaşılmadığını belirterek açıklamasını şöyle sonlandırdı: 'Meclis'te kabul edilen İklim Kanunu Teklifi, maalesef çok üzücü bir gelişme. Size ait olmayan bir coğrafyada bozulan ekolojik dengenin bedelini size ödetmek istiyorlar. Sera gazı salınımını kısıtlamak adı altında doğal yaşam alışkanlıklarınızı sınırlayan bu yasa, aslında asıl sorumlulara yeni yaşam alanı açmak için kurgulanmış küresel dayatmadan başka bir şey değildir. Dünyanın kuzey yarımküresi endüstriyel dumanlarla kaplı, güney yarımküresi ise doğal yaşam alanlarıyla dolu bir harita. Konu ne; Siz kısın, onlar yaşasın!'