Özgür Özel'den Soma'da Önemli Açıklamalar!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'nın Soma ilçesinde miting yaptı, vatandaşlarla buluştu.

Özgür Özel'den Soma'da Önemli Açıklamalar!

Ahmet ÜNSAL/ Manisa

Cengiz Topel Meydanı’ndaki mitinge CHP Lideri Özel’in yanı sıra CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ferdi Zeyrek, Soma Belediye Başkan Adayı Sercan Okur, başkan adayları katıldı. 
Meydanda vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Madenci kardeşim diyor ki biz iki asgari ücret alıyorsak senin sayende alıyoruz, Allah razı olsun diyor. İki gün hafta tatili olduysa senin sayende oldu, Allah razı olsun diyor. Ben de diyorum ki soma faciasından sonra hep birlikte geldik, kaymakamlığın önünde oturduk. Kalkmadık, Ankara’dan heyetler gelene kadar. Sözleri aldık, sözler tutulana kadar Ankara’da meclisi kapattırmadık. Madencilere verilen sözler kısmen tutuldu, ancak madenlerin güvenli olması, madenler güvenli olmadan açılmamasına yönelik sözlerin çok azı tutuldu, ama o günden bugüne Türkiye’nin dört bir yanında Ermenek’ten başlayarak en çok İliç’e kadar madenciler emeklerinin karşılığını almak yerine hayatlarını veriyorlarsa madencilerin daha verecek çok mücadelesi, yürüyecek çok yolu olduğunu gösteriyor. Soma’ya gelince böyle duygular çok yüksek oluyor, madenci kardeşim sesini duyurmak istiyor. Emekli kardeşim sesini duyurmak istiyor. Somalı kardeşlerimizle birlikte büyük mücadele verdik ama sonrasında çok üzüldük. Birileri Türkiye’nin başka bir yerinde sıcak odalarında ellerinde cep telefonları tvitterde her seçim akşamı somanın seçim sonuçlarına baktılar bilir bilmez somaya laf ettiler. İnanın somada seçim kaybettiğimiz oldu ama somaya, somalının iradesine, somalının oyuna, somalının iyi niyetine hiçbir zaman laf söyletmedim, söyletmeyeceğim. Ama bu 31 Mart’ta yine seçim akşamı soma konuşulacak. Daha önce kaybettiğimizde konuşanları susturdum, dedim ki sen biliyor musun Soma’daki baskıyı, sen biliyor musun soma’daki zorluğu, sen anlar mısın açlıktan, yoksulluktan, işsizlikten dedim, seçim akşamları onları susturdum. Ama bu seçim akşamı kimseyi susturmayacağım, bu seçim akşamı bütün Türkiye somayı konuşacak, Manisa’yı konuşacak. Çünkü bu sefer şu binanın önüne geldik, bu meydanı doldurduk ve somalıların karşısına bu sefer 44 yaşında 20 yıllık bir avukat, soma davasını ilk günden son güne takip eden, somada bir mağdurun devlette, adliyede ne işi olsa git onu bul dediğimiz, benim çok değerli bir kardeşimi Sercan Okur’u aday gösterdik. Gerçekten siyasetçinin telefonu 24 saat durmaz çalar, gece arar gündüz arar. Bayramda arar, Pazar günü arar, telefonu açtığında karşındakinin derdini dinlediğinde önemli olan çözümü söylemek doğru birine yönlendirmektir. Ben siyasete girdiğim günde beri somada kimin başı sıkışsa Sercan’ı biliyor musun dediğimde biliyorum der. O işi söylersin arkasını takip etmene bile gerek yok. O işi kendi işi gibi görür, emaneti alır. Parası yoktur, harcını cebinden öder. Sorununu çözer, en son döner ben bu işi hallettim der. Şimdi böyle birer birer uğraşmayacak bu işlerle. Bu belediyeye geçecek, makamına oturacak, kapıyı ardına kadar açacak. Bundan önce nasıl bu sokaklarda hep aranızdaysa sizin aranızda dolaşacak. Ben sevdiğinizi biliyorum, oy vereceksin o da yetmez. Sercan Okur’u tanımayan tanıtmanız lazım, bilmeyene bildirmeniz lazım. Ben ona kefilim, sizin de her tanıdığınıza kefil olmanız lazım. Ben CHP’nin genel başkanı olarak Sercan Okur’a kefilim, siz de kefil olun, ona bu seçimi siz kazandıracaksınız” dedi. 
Özel, “Sandık başına gidince 4 tane oy kullanılacak. Bu oylardan önce bir tanesi çok çok kıymetli. O oy yakasında bir parti rozeti olmayan, arkasında bir parti gücü olmayan, sizlerden oy isteyen muhtarın oyu. Bunun için sizden ricamdır, hangi görüşten olursa olun muhtarlarımıza sahip çıkalım. Ben hepsine başarı diliyorum. ikinci oy belediye meclisi için, üçüncü oy Somamız için ve dördüncü Manisa Büyükşehir Belediyesi için. Manisa Büyükşehir Belediyesi 2009 yılında bir yanlış adaylıkla o günün şartlarında seçim ak partiye gitmesin diye bir kişiye verildi. Daha sonra büyükşehir seçimlerinde yeniden seçildi, ilk zamanlarda uzaktan davulun sesi hoş gelir, Manisaspor başkanıymış, eşi İzmir’denmiş, ailesi CHP’liymiş gibi laflarla bizim çok anlatmamıza, çok itirazımıza rağmen Cengiz Ergün büyükşehir belediye başkanı seçildi. Ne yaptı, verdiği sözlerin hiçbirisini tutmadık. Manisa’da Türkiye’nin en pahalı suyunu sattı, Türkiye’nin en pahalı suyunu siz kullanıyorsunuz. Ulaşımı aksattı, arapsaçına döndürdü. Türkiye’nin ölçek bazında en pahalı toplu ulaşımını siz kullanıyorsunuz. Ben de Atatürkçüyüm ben de cumhuriyetçiyim, ailem sosyal demokrat diyerek oyları toplayan bu insan 2019 seçimlerinde Ak parti ile iş birliği yaptı, cumhur ittifakının adayı oldu. Kendisini astığı Atatürk resimlerine söylediği birkaç cümleye aldanan, Atatürkçüleri, cumhuriyetçileri ve Manisa’nın güzel insanlarını kahrederek gitti Adalet ve Kalkınma Partisi’ne teslim oldu. Ardından öyle bir dönem başladı ki Manisa’da, sokağa çıkmaz oldu. Hiçbir iş yapmıyordu tamamen yapmaz oldu. Manisa’nın en güzel varlıklarını Tügvalara, okçuluk vakıflarına peşkeş çekmeye başladı. Tayyip Erdoğan bunu en zayıf yerinden birtakım davalarından, dosyalarından yakaladı. Manisa’nın ne kadar güzel yeri varsa hepsini bunlara vermeye başladı. Verdi verdi geldi en sonunda hepimizin evlendiği nikah dairesini bile Tügva’ya verdi. Beyazfil’i birileri aldılar, yıkmaya kalktılar, peşkeş çekmeye kalktılar hepimiz itiraz ettik. Ama Cengiz Ergün nerede Manisa’nın aleyhine bir şey varsa ona destek verdi. Karşısına bizim Ferdi dikildi. Manisa Ferdi başkan sayesinde çok fazla varlığının talan edilmesinden kurtuldu” diye konuştu. 

Özgür Özel, “Bu işin AK Partisi, MHP’si kalmadı, bu bir genel seçim dağlı. Bu seçimde artık belediye başkan adayı seçiliyor. Dürüst, çalışkan, namuslu, sorun çözecek kişilere şehrin anahtarını vereceğiz. Kendi partisinde olsun, sayın Devlet Bahçeli’nin karşısına götür bir tarafa mevcut belediye başkanını bir tarafa Ferdi Zeyrek’i vallahi de billahi de Devlet bey kendisi düzgün bir seçim yapacak olsa o belediye başkanı yerine 50 kere ferdiyi seçer. Cengiz Ergün bir kefeye ferdi zeyreği bir kefeye koyduğunda adaletin terazisi de vicdanın terazisi de, siyasetin terazisinde de ferdi zeyrek ağır basıyor. O yüzden biz CHP olarak adaylarımızı sadece CHP’lilere değil, şehrini seven herkese emanet ediyoruz. 

Atatürk ölmedi içimizde yaşıyor pankartını okuyan Özel, “Bu memleketin yüzde 95’i ben Atatürkçüyüm diyor, daha doğrusu yüzde 95’inin Atatürk’le bir sorunu yok. Atatürk’ü severim diyor, vatanımızı kurtardı ülkemizi kurdu diyor. Biz de CHP olarak Atatürk’ün kurduğu partide siyaset yapmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Zamana zaman birileri Atatürk’ün adını anıyor ama çoğunlukta yaptıkları icraatlar cumhuriyetin kurucu kadrolarına duydukları husumeti gözler önüne seriyor. Çedes diye bir proje var, laikliğe karşı, Atatürk’e karşı ne kadar adam varsa hepsi Çedes’i savunuyor, biz de bu projenin ne kadar tehlikeli olduğunu söylüyoruz. Ne oldu biliyor musunuz, daha dün İzmir il müftüsü Çedes projesi kapsamında küçücük çocukları aldı bir mezar ziyaretine götürdü. Kimin mezarına götürdü biliyor musunuz? Esat Erbilli’nin mezarına götürdü. Esat Erbilli Menemen’de Asteğmen Kubilay’ı katledip kafasını kesip menemende gezdirenler var ya onların içinde olup da yaşı yüksek olduğu için infaz edilmeyip müebbet hapse çarptırılan, suçu sabit olan, Kubilay’ın katilinin mezarına çocukları götürmüşler. Şimdi bütün Atatürkçülerden, sadece CHP’lilerden değil MHP’liler diyor biz de Atatürk’ü seviyoruz. AK Parti seçmenin içinde Atatürk sevgisi olan yok mu çok. Herkese diyoruz ki bakın kardeşim bunlar gemi azıya aldılar. Asteğmen Kubilay’ın kafasını kesen adamın mezarına çocuğu götürenlerden bu memlekete fayda gelmez. Ben diyorum  Atatürk bize bunu öğütlüyor. Atatürk, Devlet Bahçeli için öldü ama bizim için ölmedi buramızda  yaşıyor. 

Özel, “Bugün sadece somada değil Türkiye’nin dört bir yanında televizyonlarının başına geçenler bir umut bir müjde bekliyorlar. Bunu bekleyenler geçim sıkıntısı karşısında ezilenler, hayat pahalılığı karşısında ezilenler. Zamlardan ezilenler, en çok da emekliler. Meydanların çok önemli bir kısmı emekli, canı yanıyor, meydanlarda, mitinglerde sesimi duyurayım diye buralara koşuyor. Elleri kaldırtıyoruz 10 taneden 8 tanesi 10 bin lira alıyor. Daha iki gün önce Türk-İş açıkladı, açlık sınırı 16 bin 200 lira. Emekliler açlık sınırının 6 bin lira altında geçinmeye zorlanıyorlar, yokluğa, açlığa sürükleniyorlar. Türk-İş açıklamış, süt 20 liradan 4.5 lira zamla 24.5 lira olmuş. Bir ayda peynir 282 lira olmuş, yoğurt 65 liralık yoğurt 72 lira olmuş. Daha kıyma 400 liraymış, 460 lira olmuş. Kuşbaşı et 500 liraymış 580 lira olmuş. Yani Türk-İş’in hesaplarına göre son bir ayda gıda enflasyonu bazı ürünlerde yüzde 15’leri bulmuş. Ama bizim emeklimize o kadar düşük bir enflasyon hesabı ile zam yaptılar ki yüzde 33 zam yaptılar, 7500 lirayı 10 bin lira yaptılar ve açlığa sürüklediler. Ben emekliye para ver deyince emekliye para verirsem çalışanlara maaş ödeyemem diyor. Emekli başına 7 bin lira seyyanen zam 800 milyon para tutuyor, 800 milyon lirayı bulabilirsem çalışanların maaşını ödeyemem diyor. Emekliyle çalışanı karşı karşıya getirmeye çalışıyor, oysa bu sene 5’li çeteden, holdinglerden, müteahhitlerden alması gerekip vazgeçtiği vergi bu para kadar. Yani 5’li çeteye para var, emekliye para yok. Yani lüks otomobillerine, dünyanın en pahalı makam aracına para var emekliye yok, uçan sarayına para var emekliye yok. Yazlık sarayına para var emekliye yok. Diyor ki eğer emekliye para yoksa 31 Mart’ta oy da yok. Tayyip Erdoğan diyor ki emekliye para yok, ben Tayyip Erdoğan’ın söylediğini söyleyeyim, siz de sana da oy yok deyin belki duyar. Duyar da bir şey yapar mı yazmaz, çünkü  o garibanın sesini, yoksulun sesini duymaz. Onun duyduğu ses hep zenginlerin sesi, hep fabrikatörlerin, patronların sesi. Ama ona sesimizi 31 mart günü duyuracağız hep beraber” diye konuştu. 

Özgür Özel, “Soma olmuş dert küpü. Biri diyor 3600 ek gösterge, biri diyor motorum var mazotum yok. Biri diyor taşerondum kadromu alamadım. Bu sorunların hepsinin çaresi ne bende ne bir başkasında. Çaresi sizde çaresi sandıkta. Bundan sonra hep birlikte yapacağım bir şey var. 31 marta sandığa gittiğimizde     CHP’nin adaylarına oy vereceğiz ama bu adaylar sadece CHP’nin adayları değil. Bu adaylar büyük bir ittifakın adayları. Bu ittifakın adı somada soma ittifakı, Türkiye’de Türkiye ittifakı. Bu ittifakın rengi kırmızı ile beyaz. Ay yıldız al bayraktan alıyor rengini. İçinde sosyal demokratlar var, milliyetçi demokratlar, muhafazakar demokratlar var. Bu partiye oy versin diye kimseyi ayırmıyoruz, türkünü Kürdü’nü, lazını çerkezini, Karadenizlisini, doğulusunu, güneydeki ayırmıyoruz. Çözüm birleşmek birlikte olmaz. Türkiye ittifakı milli takım gol atınca kim ayağa kalkıyorsa onlardan oy bekler. Türkiye ittifakı filenin sultanları kazandığında kim gözyaşı döküyorsa onlardan oy bekler. Kimin karnı açsa, kimin maaşı yetmezse, kimin iş güvencesi yoksa, kimin çocuğu yurt dışına gitmek istiyor ve endişeleniyorsa onlar Türkiye ittifakındadırlar. Türkiye ittifakının renkleri bayrağımızın renkleridir. Türkiye’yi sevenlerden oy istiyoruz, öyle bedelli askerliğe kaçanlardan değil gerekirse bu vatan için canını vermeye razı olanlardan oy istiyoruz. Zenginler bir yanda dururken emeği sömürülen işçiden, emeklilerden, emekçilerden oy istiyoruz”