Stj.Av.Kübra Nur Gögerçin

TCK M. 86 BAĞLAMINDA KASTEN YARALMA HAKKINDA MERAK EDİLENLER

Stj.Av.Kübra Nur Gögerçin

Sevgili okuyucularımız bu haftaki yazımızda günlük hayatımızda da sık sık karşılaştığımız" TCK ' nın m.86 (Kasten Yaralama), m.87(Netice sebebiyle ağırlaşmış yaralama),m.88( Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi) " hakkında merak ettiğiniz soruların yanıtını vermeye çalıştığım bir çalışma ihya etmiş bulunmaktayım .İYİ OKUMALAR.

KASTEN YARALAMA SUÇU NEDİR ? MADDE METNİ ?

Kasten yaralama suçu, kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma eylemidir.

Kasten yaralama

TCK 86/1 Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK 86/2 (2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

TCK 86/3 (3) Kasten yaralama suçunun; Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,

Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

Silahla, İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

Madde 87- (1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, Konuşmasında sürekli zorluğa,

Yüzünde sabit ize,

Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına, Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.

Kasten yaralama fiili, mağdurun;

İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, Yüzünün sürekli değişikliğine,

Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.

(Değişik: 6/12/2006 – 5560/4 md.) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.

Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onaltı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi

Madde 88- (1) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.

SORUŞTURMA USULÜ

Yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine mağdurun şikayeti üzerine soruşturma yapılmaktadır. Böyle bir yaralama fiili ile karşılaşan mağdurun yetkili makamlara şikayette bulunması gerekmektedir. Şikayet kural olarak bir şekil şartına bağlı değildir. Yetkili makamlara yazılı veya tutanağa geçirilmek şartı ile sözlü olarak yapılabilir. Şikayetin 6 ay içinde yapılması gerekmektedir. Kasten yaralama eyleminin basit tibbi müdahaleyi aşan yaralama ile yaralama fiilinin nitelikli halinin soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi değildir.

KOVUŞTURMA USULÜ

Kasten yaralama fiilinin kişi üzerinde basit tibbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif bir yaralama eylemi gerçekleşmiş ise soruşturma ve kovuşturma şikayete tabi olması nedeniyle mağdurun şikayetten vazgeçmesi halinde mahkeme tarafından şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilecektir. Ancak Türk Ceza Kanunun 86/1 maddesi ile Türk Ceza Kanunun 86/3 maddesinde yaralama eylemi gerçekleşmiş ise savcılık tarafından re’sen soruşturma açılacak olup mahkeme tarafından mağdur şikayetten vazgeçmiş olsa dahi re’sen kovuşturma yapılacaktır.

PEKİ TCK M. 86 UZLAŞMAYA TABİ BİR SUÇ TİPİ MİDİR ?

Kasten yaralamada uzlaşma şu şekildedir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253’üncü maddesi gereğince soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar ile soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ceza Kanununda sayılı bazı suç tipleri için şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırma girişiminde bulunulur. Türk Ceza Kanunun 86/2 Maddesi “Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde” eylem şikayete tabi olması nedeniyle uzlaşmaya tabidir.

5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253/1-b maddesine göre şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ceza Kanunun 86/1 ve 2. Maddesi ile Türk Ceza Kanunun 88. Maddesinde yer alan Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi hali uzlaşma kapsamındadır. Ancak Türk Ceza Kanunun 86/3 maddesinde yer alan Kasten yaralama suçunun; a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, e) Silahla işenmesi halinde uzlaşma kapsamı dışındadır.

KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Korunan hukuki değer kişinin vücut bütünlüğü ve dokunulmazlığı hakkıdır. Vücut bütünlüğü esas itibariyle yaşama hakkı gibi kişilik hakkının bir parçasını oluşturmaktadır. Kişinin vücut bütünlüğü ve dokunulmazlığı hakkı Anayasamınız kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığını düzenleyen 17. Maddesinde “…kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz…” hükmü gereğince güvence altına alınmıştır. Keza bu hak uluslararası sözleşmeler ile de güvence altına alınmıştır.

Maddi Unsur

-Fail

Bu suçtaa fail herkes olabilir. Suç tipinde sadece kişiden söz edilmiştir. Kasten yaralama da eylem başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişinin cezalandırılacağı hüküm altına alınması nedeniyle kişinin kendisine yönelmemesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle fail ile mağdur aynı kişi olamaz.

-Mağdur

Kasten yaralama suçu mağdur açısından bir özellik taşımaz. Herkes bu suçun mağduru olabilir. Kişinin eşi, altsoyu veya üstsoyu eğer bu suçun mağdur olursa bu durum suçun nitelikli hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Kasten yaralama suçunda mağdur insan olmalıdır.

-Fiil

Kasten yaralama suçunda eylem başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden her türlü hareket bu suçu oluşturur. Bu sebeple bu suç serbest hareketli

bir suç tipi olarak karşımıza çıkar.

Manevi Unsur

TCK 86 – 87 kasten işlenebilen bir suçtur. Bu suç için genel kast yeterlidir. Failin eylemi gerçekleştirirken özel bir kast taşımasına gerek yoktur. Keza bu suç olası kastla da işlenebilir. Failin kastını hakim belirleyecektir. Kastın niteliği suçun vasıflandırılması açısından çok önemlidir. Mesela failin kastı mağduru öldürmeye yönelik ise ancak yaralama eylemi gerçekleşmiş ise bu durumda faile kasten öldürmeye teşebbüsten ceza verilecektir. Bu suçta gerçekleşecek eylemin başkasının vücuduna acı verilmesi, sağlının veya algılama yeteneğinin bozulması gerekmektedir bu hallerin varlığı halinde yaralama suçu oluşmuştur.

Suçların İçtimai

Kasten yaralama suçundan aynı nitelikte birde fazla hareketin bulunması suçun içtimai sonucunu doğurmayacaktır. Mesela failin mağdura birkaç yumruk atması halinde tek suç oluşacaktır. Veya yumruk ile başlayan eylem kesici veya delici alet ile devam etmesi halinde de tek bir eylemden hakim ceza verecektir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus hakim tehlikenin ağırlığına, mağdura verilen zarar ve eylemin niteliğine göre cezanın alt sınırından uzaklaşarak ceza tayini yoluna gidecektir. Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise failin mağdura yöneltmiş olduğu eylemin hangi süreler zarfında gerçekleştiği hususudur. Bu durumda tek bir suç değil birden fazla yaralama eylemi gerçekleşebilir.

Kasten Yaralama Suçunun Hukuka Aykırılığı

Türk Ceza Kanununda yer alan hukuka uygunluk nedenleri kasten yaralama suçu içinde geçerlidir. Bu kapsamda Meşru savunma, hakkın kullanılması veya spor karşılaşmalarında kurallar çerçevesinde gerçekleşen yaralanmalar gibi hukuka uygunluk nedenleri kasten yaralama içinde geçerlidir. Burada dikkat edilmesi gereken husus mağdurun rızasının olması suçu ortadan kaldırmayacaktır. Ancak mağdurun rızasının olması Türk Ceza Kanunun 82/2 maddesinde sadece sonuç doğurur. Bu kapsam da rıza ve şikayetten vazgeçme halinde dava düşer. Ancak yaralamanın diğer hallerinde rıza suçu ortadan kaldırmaz. Evrensel hukuk sistemine göre hiç kimse beden bütünlüğü ve ilgili haklar üzerinde sınırsız tasarruf yetkisine sahip değildir. Kasten yaralamada etkin pişmanlık hükümlerine dair herhangi bir düzenleme yoktur. Öyle ki suç işlendiği anda mağdur zarar gördüğü için telafisi de mümkün olmayacağı için mağdurun kişisel çıkarları ön planda tutulmuştur.

KASTEN YARALAMA SUÇU GÖREVLİ MAHKEME


5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 14. Maddesine göre “Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur”. Hükmüne yer verilmiştir. Bu kapsamda Türk Ceza Kanunun 86 maddesi,87maddesi ve 88. Maddesi bakımından cezaların üst sınırı on yıldan fazla olmaması nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir. Ancak Türk Ceza Kanunun 87/4 Maddesine göre “Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onaltı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur”. Hükmü gereğince cezanın üst sınırı on yıldan fazla olması nedeniyle bu maddeye göre görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.

KASTEN YARALAMA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALİ TCK 86/3

Kasten yaralama suçunun;

Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,

Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

Silahla, İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA TCK 87

TCK 87 (1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, Konuşmasında sürekli zorluğa, Yüzünde sabit ize, Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına, Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.

Kasten yaralama fiili, mağdurun; İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, Yüzünün sürekli değişikliğine, Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine, Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.

Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.

Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onaltı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

KASTEN YARALAMANIN İHMALİ DAVRANIŞLA İŞLENMESİ TCK 88

Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur. İhmali davranışla İşlenmesi durumunda TCK 88 uygulanır.

HAFİF DARPIN CEZASI

Halk deyişiyle darp etmek olarak kullanılan fiilden kasıt aslen ceza hukukundaki kasten yaralama eylemidir. Kasten yaralama ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 86’da düzenlenmiştir. Kasten yaralama TCK madde 86/1 de ‘’ (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ şeklinde açıklanmıştır. Kasten yaralamanın hafif olması hali ise madde 86/2’de ‘’

(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.’’ şeklinde belirtilmiştir. Bu durumda kasten yaralamanın hafif sayılabilmesi için basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde olması gerekmektedir. Onun dışında maddeden anlaşılacağı üzere hafif darp halinde ceza mağdurun şikâyeti üzerine dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası olacaktır. Bu fiilin kadına karşı işlenmesi halinde ise ceza altı aydan az olamayacaktır.

EŞE KARŞI DARPTAN ALINAN CEZALAR

Yukarıda belirttiğimiz üzere darp etmek ceza hukukunda kasten yaralama anlamına gelmekteydi. Kasten yaralamadan alınan ceza TCK madde 86/1’de belirtildiği üzere bir yıldan üç yıla kadar hapistir. Fakat kasten yaralama suçunun eşe karşı işlenmesi madde 86/3’te belirtilen cezanın arttırılması halini oluşturacaktır.

TCK madde 86/3 e göre ‘’ (3) Kasten yaralama suçunun;

Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,

Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

Silahla,

Canavarca hisle, İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.’’ demektedir. Burada görüldüğü üzere eşe karşı kasten yaralama suçunun işlenmesinin cezasını arttırıcı hallerden a bendine girmektedir. Kasten yaralama fiilinin

cezayı arttırıcı hal alması sonucunda ise fiili işleyen kişiye verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır. Maddede belirtildiği üzere eşin boşanmış olması önem arz etmeyecek ve fiili gerçekleştiren kişiye verilecek cezayı değiştirmeyecektir.

KADINA DARPIN CEZASI

Daha önce belirttiğimiz üzere darp etmek ceza hukukunda kasten yaralama anlamına gelmekteydi. Kasten yaralamadan ötürü fiili işleyen kişinin alacağı ceza Türk Ceza Kanunu madde 86/1’de belirtildiği üzere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Türk Ceza Kanunu madde 86/2 ise bu kasten yaralama suçunun hafif halinin olması ve kadına karşı işlenmesi halini ele almıştır. Bu durumda ise madde 86/2’de ‘’ (2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.’’ şeklinde belirtilmiştir. Yani normalde kasten yaralamanın basit halinin cezasının alt sınırı 4 ay olabilecekken bu fiilin kadınlara karşı işlenmesinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamayacaktır. Aynı zamanda kasten yaralama fiili için Türk Ceza Kanunun madde 86/1’inde böyle bir ayrım gözetilmemiştir ve cezanın direkt suçu işleyen kişi için bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olacağı belirtilmiştir.

BASİT YARALAMA SİCİLE İŞLER Mİ?

Basit yaralama suçunun cezası Türk Ceza Kanunu madde 86/2’ye göre: ‘’ (2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.’’ şeklindedir. Hapis cezasına mahkumiyet kararları adli sicil kaydına işlenir. Eğer bu hapis cezası adli para cezasına çevrilirse de adli para cezası aynı mahkumiyet gibi adli sicil kaydına işleyecektir. Para cezası ödenmediği sürece adli sicilde yer almaya devam edecektir. Adli para cezasına ilişkin ceza kesinleşmeden sonra sicile kaydedilir. Adli para cezası ödendikten sonra sicilden otomatik olarak silinmez.

Yazarın Diğer Yazıları